Anıl Önen
"İstanbul’a geldiğim ilk yılda, doğduğum ve büyüdüğüm yer, ev hissini belki bana daha çok veriyordu. Bazen rüyalarımda hala o evdeyim. [...] Ev dediğimizde aklıma gelen ilk şey “güven” ve “parça” kelimeleri oluyor. Rahat ve samimi bir yer olmalı. Ama en önemlisi, kendim olabileceğim bir yer olmalı. [...] Ev/yuva hissi vücudumla uyuşmalı böylelikle gittiğim her yerde bana bu hissi vermelidir. Ama bazen öyle olmuyor.”
“In the first year I came Istanbul I felt like home in the place where I was born up and grow up maybe more. I am still in that house sometimes in my dreams. [...] When we say home the first things come to my mind are the words trust and piece. It must be a comfortable and cosy place. But most importantly it should be the place where can I be myself. [..] The feeling of home should match my body and with this way everywhere I go should give me this feeling. But sometimes it is not.”